Mide Küçültme Ameliyatı

Modern obezite cerrahisini oluşturan mide küçültme ameliyatı ve mide bypass’ı gibi günümüzde sıkça tercih edilen yöntemlerin, ülkemizde tanınmasında öncülük eden ve birçok genç cerrahın yetişmesinde eğitmen olarak katkısı bulunan öğretim üyesi Prof. Dr. Koray Tekin‘e aşağıdaki obezite cerrahisi ile ilgili bilgilendirici makaleyi bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyoruz.

Mide küçültme ameliyatı, midenin büyük bir kısmı cerrahi bir operasyon ile çıkartılması şeklinde yapılır. Laparoskopik, yani karın duvarı kesilmeden, küçük deliklerden özel aletler ile girilerek yapılır. Bu sayede vücudumuz fazla strese maruz kalmaz ve tüp mide ameliyatı sonası iyileşme, günlük yaşantıya dönüş oldukça hızlı olur.

Mide Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır

Mide kelepçesi ameliyatı: Mide kelepçesi ameliyatlarında cerrah, midenin üst kısmına, silikon şişirilebilen bir kelepçe yerleştirir. Bu kelepçe sayesinde mide, birkaç lokma ile dolacak ve fazla gıda tüketilmesi engellenecektir. Ameliyat sonrasında takılan kelepçe, cilt altına yerleştirilen hazne aracılığı ile küçültülebilir veya büyütülebilir. Mide küçültme ameliyatı gibi herhangi bir büyük kesi olmadan yapılan ameliyattır.

Mide bypass ameliyatı: Amerika’da 5 yıl öncesine kadar en sık tercih edilen yöntemdir. Mide küçültme ameliyatının yaygınlaşması ile ikinci sırada tercih edilen yöntem olmuştur. Bu yöntemde mide hemen yemek borusu girişinin altından ikiye bölünerek küçük bir mide poşu oluşturulur. Bu ameliyatta mide küçültme ameliyatının aksine midenin herhangi bir parçası çıkartılmaz. Oluşturulan yeni küçük mide, ince barsak ile birleştirilerek; gıdaların büyük mide ve ince barsağın ilk kısmını bypass etmesi sağlanır. Bu sayede hem az yemekle doyma hem de alınan gıdanın daha az emilmesi amaçlanır.

Bu yöntemi birinci basamakta tercih etmeyişimizin ana sebebi aslında hem mide hem de bağırsağın ameliyatta aynı anda kullanılmasıdır. Her türlü obezite cerrahisi yönteminden sonra kilo alımı riski vardır, bu yüzden öncelikle mideyi küçültüp bağırsaklar üzerinde herhangi bir işlem uygulamadan zayıflamayı sağlayarak, zaman içerisinde mide küçültme ameliyatı olanlar ın kilo alımı durumunda ince bağırsakları işleme dahil etmenin uygun olduğu düşünülmektedir.

Mide katlama ameliyatı: Mide katlama ameliyatı, diğer mide küçültme yöntemlerine göre daha düşük maliyetlidir. Ameliyat sırasında mideye yabancı bir cisim yerleştirilmez. Ameliyat ön duvar katlanması veya ön- arka duvar katlaması şeklinde yapılır. Bu yöntem ilk tanıtıldığında midenin kesilme hattında yırtılma kaçak ya da sızıntı gelişme riskini ortadan kaldıracağı umulmuştu. Fakat uygulandıkça ameliyat sonrası ilk günlerdeki aşırı bulantı, kusmalar ve nadirde olsa dikişlerde yırtılmaya bağlı kacaklar görülünce düşük maliyetine rağmen popülerliğini yitirdi. Son olarak kilo verim oranları mide küçültme ameliyatına göre daha düşük çıkması nedeniyle, neredeyse yapmaya devam eden birkaç merkez dışında tamamen terkedildi.

Mide Küçültme Ameliyatı Kimlere Yapılır

Mide küçültme ameliyatları, genellikle ileri derecede obezite problemi olan ve diyet, spor gibi yöntemlerle kalıcı kilo verimini sağlayamayan kişilere uygulanan bir yöntemdir. Obezitenin derecesini belirlemek için en sık “vücut kitle indeksi” denen, kilomuzun boyumuza oranlanması ile elde edilen bir rakam kullanılır. Örnek olarak 2 metre boyunda 160Kg ağırlığındaki bir kişinin VKİ’si:

  • Boyun karesi 2×2=4,
  • Kilo/boyun karesi 160/4= 40

olarak belirlenir.

VKİ’nin normal oranları yaşa göre değişim göstermektedir. 19 – 25 arası sağlıklı aralık olarak kabul edilir. VKİ değerleri: 25 üzeri kilolu, 30 üzeri 1.derece obezite, 35 üzeri 2. derce obezite, 40 ve üzeri 3. derece obezite olarak kabul edilir. 35 ve üzerindekiler yandaş hastalıkları varsa, 40 üzerinde olanlar ise yandaş hastalık olmasa bile cerrahi tedavi için uygun olarak değerlendirilirler. Kas kütlesi çok olanlarda VKİ tek başına yanıltıcı olabilir. 30 – 35 arasında olup obezite ile alakalı yandaş hastalığı olanlardaki durum tartışmalıdır. Bu konudaki otorite derneklerden “Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği” 1. derece obezitede cerrahi yaklaşımın, deneyimli cerrahlar tarafından, her hasta için özel değerlendirme yapılmasını önermektedir.

Yaş aralığı açısından mide küçültme ameliyatları kimlere yapılır sorusunun cevabı; mide küçültme ameliyatı için yaş aralığı 13 – 65 olarak verilmektedir. Fakat literatürde fiziksel kondisyonu uygun bireylerde 70 yaş üzeri hastalar bildirilmiştir. Çocuklarda ise en küçük yaş 13 olacak şekilde yine obezite cerrahisinde deneyimli bir merkez olma şartı ile ameliyatlara onay verilmektedir.

Psikiyatrik hastalık durumunda ise psikiyatristin onayı alınmak kaydıyla hastalığı kontrol altında olan kişilerde mide küçültme ameliyatı uygulanabilmektedir.

Mide Küçültme Ameliyatı Riskleri

Ameliyat olmak isteyenler en çok mide küçültme ameliyatı riskleri konusunda endişelenmektedir. 10 yıl öncesinde mide küçültme ameliyatları sonrasında komplikasyon oluşma oranları yaklaşık %2-5, ölüm oranları ise binde 2 olarak bildirilmişti. Günümüzde bu oranlar gelişmiş merkezlerde binde 1’in altına inmiş durumda. Obezite cerrahisi gelişen teknoloji ve zaman içerisinde cerrahların artan deneyimi sayesinde mide küçültme ameliyatı riskleri azalmış ve daha güvenli olmuştur.

Komplikasyonların başında kaçak ya da diğer adıyla sızıntı gelmektedir. Midenin kesilme hattının üst kısmı en zayıf noktadır. Bu alandaki zımba hattında oluşabilecek küçük bir açılma bile karın içerisinde tehlikeli bir enfeksiyona yol açabilir. Bu enfeksiyonun tedavisi haftalar sürebilir. Uygun tedavi teknikleri uygulanırsa daha kısa sürede ve tekrar ameliyat gerekmeksizin sızıntı tedavi edilebilir. Yine ameliyatı uygun bir hastanede ve deneyimli bir ekip tercih ederek yaptırmak hem kaçak riskini en aza indirir hem de olması durumunda tedavi olabilme ve düzelme şansınızı önemli ölçüde artırır.

Emboli, yine çok konuşulan ve sadece obezite cerrahisi ile ilgili olmayan, diğer tüm ameliyatlar sonrasında görülebilen, büyük olduğunda hayati tehlike oluşturabilen mide küçültme ameliyatı riskleri arasında yer alır. Burada yine en önemli konu emboli oluşma riskini en aza indirecek tedbirleri almaktır. Bunların başında kan sulandırıcı ilaçları kullanmak, ameliyat esnasında bacaklar etrafına sarılan ve aralıklı hava kompresyonu ile kan dolaşımını destekleyen cihazın kullanımı emboli riskini en aza indirecektir. Ameliyattan çıkan hastanın erken yürütülmesi yine emboli riskini azaltacak önlemlerden biri olacaktır.

Mide küçültme ameliyatı riskleri arasında yer alan kanama, çok sık olmasa da karşılaşılabilen durumlardandır. Çoğu zaman kendiliğinden durur, bazen kan vermek gerekebilir. Nadir olarak hastanın tekrar ameliyata alınması gerekebilir. Çoğu zaman hayati tehlike oluşturmaz.

Tüm bu ciddi komplikasyonlarla karşılaşılmaması ve karşılaşıldığında uygun şekilde tedavi edilebilmesi için tecrübeli bir ekip ile uygun bir hastanede obezite cerrahisinin uygulanması çok önemlidir.

Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası

Konusunda uzman bir cerrah tarafından yapılması gereken mide küçültme ameliyatı, hastanın duruma göre birkaç gün hastanede kalmayı gerektirir. Hastaneden çıkıldıktan sonra evde ağır iş yapmadan birkaç günlük dinlenme sonrasında, iş ve sosyal hayata devam edilebilir. Ameliyat sonrasında hastanın iştahı eskisi ile kıyaslanamayacak kadar azalacaktır. Mide küçültme ameliyatı sonrası öncelikle sıvı ile başlayıp, sonrasında püre yapılmış gıdalar ile beslenmesine devam eden hastalar, 8. Haftada katı gıdaya geçebilmektedirler. Mide küçültme ameliyatı sonrası beslenme planı ile ilk altı ay içinde hastalar etkili şekilde kilo vermektedir. İlerleyen zamanlarda mide küçültme ameliyatı sonrası beslenme yine diyetisyen eşliğinde programlanmalıdır. Operasyon öncesindeki beslenme tarzına geri dönen hastalarda, midenin tekrar genişlemesi olmaksızın kilo almak mümkündür. Bu durum diyet ile kontrol edilemez ise mide küçültme operasyonu tekrarlanabilir ya da “bypass” türü alınan gıdanın emilimini de azaltan ikinci revizyon ameliyatı yapılabilmektedir.

Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Beslenme

Obezite cerrahisi sonrası beslenmede erken dönem öncelikle berrak ve kıvamlı sıvılar ile başlamaktadır. Mide küçültme ameliyatı sonrası sıvı döneminde besin alımının başladığı ilk günden itibaren açık sıvıdan koyu sıvıya doğru geçiş sağlanmaktadır. Bu dönem ilk 2 haftayı kapsamaktadır. 3. ve 4.Hafta püre ve yumuşak katı dönemi olarak devam etmektedir. Mide küçültme ameliyatı sonrası beslenme planı ilk bir ay için normal beslenmeye geçiş süreci olarak düzenlenmiştir.

Mide küçültme ameliyatı sonrası protein kaynakları beslenmede en çok tüketilmesi istenen gruptur. Bu nedenle sıvı dönemde tüketimine önem verilmektedir. Hastanede ilk olarak su, %100 elma suyu ile sıvı alımına başlanmaktadır. İlerleyen günlerde açık şekersiz çay, et/tavuk suyu şeklinde devam edilmektedir. Taburculukla beraber evinizde ilk 7 gününüz için hastanedekiyle aynı berraklıkta sıvılar tüketilmelidir. Evde devam edeceğiniz sıvılar ilk günlere ek olarak; sulandırılmış yarım yağlı/ light ayran, light süt veya laktozsuz süt, yeşil yoğurt suyu, 5. Günden itibaren başlayabileceğiniz, bakliyat, un, salça içermeyen süzülmüş çorbalar, %100 meyve suları ve şekersiz komposto şeklindedir. Mide küçültme ameliyatı sonrası sıvı dönemin 2. Haftasında kıvamlı sıvılara başlanabilir. 7. Günden itibaren süt ürünleri sulandırmadan da tüketilebilmektedir. Mide küçültme ameliyatı sonrası protein ihtiyacını yeterli miktarda karşılamak için protein tozu tuketilmeye başlanmalıdır. Bu dönemde rafadan yumurta, yumuşak peynir, çılbır, omlet gibi yumuşak katı denemeleri, kişilerin besinleri tolere edebilme durumları değerlendirilerek, denenmektedir. Katı et ve tavuk parçaları içermeyen çorbalar (10. Günden itibaren terbiye edilebilir) blenderize edilerek tercih edilebilmektedir.

Mide küçültme ameliyatı sonrası püre dönemi 3 ve 4. haftaları kapsamaktadır. Bu dönemde az yağlı, blenderize yiyecekler tüketilmelidir. Protein tozuna devam ederken et ve tavuk suları ile zenginleştirilmiş sebze püreleri tercih edilmelidir. Ayrıca et ve tavuk parçaları blenderize edilmemelidir. Et grubundan sadece balık eti yumuşak şekilde 21. Günden itibaren tüketilebilirObezite cerrahisi sonrası erken dönemde tüketilmemesi gereken besinleri midenin iyileşme sürecini olumsuz etkileyen ve sindirimi zor olan besinler olarak ikiye ayrılmaktadır. Örneğin asitli-gazlı içecek, türk kahvesi ve kafeinli kahveler, yağ ve yağlı yiyecekler, sofra şekeri ve şekerli yiyecekler, acı sos veya baharatlar sindirimi zor katı besin olarak et, tavuk, kuru baklagiller, çiğ sebzeler tüketilmemelidir. Obezite cerrahisi sonrası yemek tarifleri ile tat duyusundaki değişmeler kontrol altına alınabilmektedir. Bu noktada diyetisyeninizle iş birliği içinde olmanız oldukça önemlidir.

Mide Küçültme Ameliyatı Sonrasında Hastanın Hayatı Nasıl Değişir

Mide küçültme ameliyatının amacı, mide hacmini küçültmektir. Küçülen mide hacmi nedeniyle, erken tokluk hissi oluşmakta ve bu sayede gün içerisinde alınabilen gıda miktarı önemli derecede azalmaktadır. Mide küçültme ameliyatı sonrasında gıda tüketimi yaklaşık olarak ¾ oranında azalmaktadır. Mide küçültme ameliyatı sonrasında beslenme şekline dikkat edilmediğinde mide tekrar genişlemese bile kilo alımı olabilmektedir. Buna izin vermemek için ameliyat sonrası hastanın profesyonel bir ekip tarafından düzenli bir şekilde takibi esastır. Başarı, düzgün bir ameliyat kadar, mide küçültme ameliyatı sonrası uygun bir takiple mümkündür.

Mide Küçültme Ameliyatı Olanlar

Mide küçültme ameliyatı ile ilgili en çok merak edilenler arasında mide küçültme ameliyatı yorumları yer almaktadırMide küçültme ameliyatı olanlar neler yaşadı, sonrasında hayatları nasıl değişti, zorlukları nelerdir kendilerinden duyulmak isteniyor.

  • Yıllardır obezite problemi yaşayan opera sanatçısı Deniz Yetim de mide küçültme ameliyatı olanlar arasında. Deniz Yetim yaptığı araştırmaların neticesinde Prof. Dr. Koray Tekin ile karşılaşmış. Duyduğu güven ile gözü kapalı kendisini Koray Tekin ve ekibine teslim ettiğini söyleyen Yetim, ameliyat sonrası yaşama olan sevincinin geri geldiğini, nefes alışlarının değiştiğini ve kendisini mutlu hissettiğini söyleyerek Koray Tekin ve ekibinin kendisi için artık aileden biri olduklarını söylüyor.
  • Öğretmen olan Çağla Tuna da 2012 yılında mide küçültme ameliyatı olmaya karar vererek, tamamen tesadüf eseri, hiç araştırma yapmadan, internette isim ve numarasını gördüğü Koray Tekini arayarak ameliyat oldu. Prof. Dr. Koray Tekine teşekkürü borç bildiğini belirten Çağla öğretmen ameliyattan önce 160 kilo olduğunu, geçen 4,5 senelik süreçte 80 kilodan kurtulduğunu belirtiyor. Çağla Tuna olduğu ameliyattan hiç pişmanlık duymadığını söylüyor ve keşke daha önce Prof. Dr. Koray Tekinle karşılaşsaydım diyor.