Dağların Ruhunu Hisseden Dağcılar Yine Zirvede

Karamanlı dağcılar kar ve zorlu hava şartlarına rağmen yine zirveyi gördüler. Karaman’ın tecrübeli dağcılarından Kardof Üyesi Yaşar ve beraberindeki Hakan Yalçın, Akmer Eşmekaya, Engin Şenalpevet, Halit Barut, Halit Şahin, Murat Yurdaşer’den oluşan 7 kişilik ekip Ereğli dağcılık ve Spor Kulübü ile birlikte Aydos zirveye tırmandı.
Zirvede yine Karamandan.com bayrağı açarak şehrimizin adını duyurma misyonunu da yürüten İncedal yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Tehlikeli buzul geçişleri vardı”Aydos Dağı Toros dağlarının Bolkar kolunun 2. zirvesidir, rakım 3440 metredir. Ereğli Çakılköy sınırlarında bulunan Aydos için her yıl geleneksel tırmanış yapılıyor. Her türlü tehlike göz önüne alınarak dönüşün geceye kalmaması ve seri olunması için bu tür dağ tırmanışlarında tırmanış geceden başlar. Biz de 3 Haziran gecesi 03.00 da Ereğli Kırak Pınarı’ndan 7’si Karamanlı 21 kişi yola çıktık. Tehlikeli buzul geçişlerinin olduğu Ereğli 11. Geleneksel Aydos Dağı Tırmanışımız 6 saat sonra 09.00’da tamamlandı. Ardından saat 13.00’de de kazasız bir şekilde kamp alanımıza sağ salim döndük. Ben 11 yıldır Aydos zirvesi yapıyorum. Fakat bu mevsimde bu kadar kar olduğunu hiç görmedim. Her taraf Kackarlar gibi buzul olmuş. Heyecan verici ve tehlikeli bir tırmanış oldu.
Başta Ereğli Dağcılık ve Spor Kulübü (Erdak) Başkanı Güven Taştan Hocama, dernek yönetim kuruluna ve bizlere her seferki gibi yardımcı olan Erdak ailesi üyelerinden Berrin Taştan hanıma ve tüm emeği geçenlere şahsım be Karaman Kardof adına teşekkür ediyorum.” dedi.
Şehrimizde çevre bilinci oluşturmalıyızBilindiği gibi bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Bu anlamda çevre konularına dikkat çekmeyi ve çevre bilincini artırmayı amaçlıyoruz. Aslında Dünya Çevre Günü, çeşitli etkinlikler ve kampanyalar aracılığıyla küresel çevre sorunlarına odaklanır. Fakat şehrimizde herhangi bir faaliyet yapılmıyor. Bu gün, insanların doğal kaynakları nasıl sürdürülebilir bir şekilde kullanabileceklerini, atık üretimini azaltmayı, enerji verimliliğini artırmayı ve doğal yaşam alanlarını korumayı öğrenmelerini teşvik etmeliyiz. Biz dağcılar aynı zamanda insanları çevre sorunlarına karşı duyarlı olmaya teşvik etmek, çevre dostu davranışlara öncülük etmek ve gelecek nesiller için daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için sürekli bir mücadele içerisindeyiz. Konuyu gündemde tutmak için şehrimizde çevre bilinci oluşturmalıyız.
Dağların ruhu vardırDoğa, insanların yüzyıllardır hayranlık duyduğu, ilham aldığı ve içsel huzur bulduğu bir kaynak. Bu doğal güzellikler arasında dağlar, kendilerine özgü büyüleriyle öne çıkar. Dağlar, heybetli görüntüleri ve yükselen doruklarıyla insanların ruhunu sarar. “Dağların ruhu” ifadesi, dağların gücünü ve doğanın etkileyici enerjisini vurgulayan bir metafor olarak kullanılır.
Dağlar, doğanın büyük birer heykeli gibidir. Yüksek tepeleri, etkileyici vadileri ve nefes kesen manzaralarıyla insanları büyüler. Dağlar, zamanın dokunuşunu üzerinde taşır ve milyonlarca yılın hikayesini anlatır. Bir dağa tırmandığınızda, doğanın döngüsünü hissedersiniz. Yükseklerde nefes alırken, doğanın büyüsünü içinize çekersiniz ve kendinizi bir bütünün parçası olarak hissedersiniz.
Dağların ruhuyla olan bağlantı, insanların içsel bir uyanış yaşamasını sağlar. Dağlara tırmanmak, insanların sınırlarını zorlamak, korkularıyla yüzleşmek ve kendilerini aşmak anlamına gelir. Dağlarda geçirilen zaman, insanların ruhsal açıdan büyümesine ve kendilerini keşfetmelerine yardımcı olur. Dağların sessizliği, zihnin gürültüsünü susturur ve içsel bir dinginlik hali yaratır. Bu, insanların kendi düşünceleriyle yüzleşmelerine, derin düşüncelere dalmalarına ve hayatlarının anlamını sorgulamalarına olanak tanır.
Dağlar, insanlara güç verir. Yüksekliklerine rağmen sağlam duran dağlar, dayanıklılık ve kararlılık sembolüdür. Dağları gördüğümüzde, kendi içimizdeki gücü de hatırlarız. Dağları tırmanmak, insanlara kendilerine olan güvenlerini artırır ve yaşamın zorluklarıyla başa çıkmada cesaret verir. Dağların ruhu, doğaya zarar veren insanlara meydan okumayı ve hayatta sağlıklı bir bakış açısı ile ilerlemeyi öğretir.